15 Mart 2014

Nenemle kalmak dünyanın en tatlı şeyi!

Dünyanın en tatlı şeylerinden birisi de kesinlikle nenenle kalmak! Bu arada, bütün yazı boyunca 'nene' diyeceğim, haberin olsun. Bizim oralarda kimse 'anneanne, babaanne' demez çünkü. Ben de demiyorum anlayacağın. Ne o öyle uzat kelimeleri, iki hecelik mis gibi 'nene' dururken! 
Normalde nenemle beraber halam ve kuzenim Bora kalıyordu. Halam Bora'nın eğitimi için, daha doğrusu bizimki Amerikan vatandaşı ya, haklarını kullansın diye aldı götürdü Amerika'ya Bora'yı. E tabi ne oldu, nenem evde tek başına kaldı. 
Amcam var bir tane. Daha yeni evlendi, şimdi tutup da onların nenemle beraber kalması açıkçası saçma olurdu. Daha doğrusu bencillik olurdu bu. Daha evlerine bile alışamadan 6 ay boyunca başka bir evde kalmak, pek iyi olmazdı. Ya da onu da geçtim, kocaman kocaman adamları ne yapacakın sen, eşyaları falan dizmişler, o yüzden onları eledik hemen!
Babamla annem kalsaydı ne olurdu peki. O kadar düzen, o kadar alışkanlık bir anda yerle bir olacaktı, bu da hiç olmaz ki. Hayır, tabii ki annelerine bakmak onların en büyük görevi ama bir şık daha vardı, o da ben oluyorum işte. Çünkü diğer halam da Amerika'da, halam da onun yanına gitti anlayacağın. 
İlk başlarda alışamadım. Yadırgadım desem daha doğru olur. Yattığım yatak benim değil, yastık benim değil. Bir kere ben yastığına aşık bir insanım yani. O yüzden ilk gün koşa koşa eve gittim, aldım canımın içi yastığımı, geçtim öyle uyudum! Oh, vallaha da misler gibi yani!
Okuldan çıkıyorum, otobüsten evde iniyorum. Çantamı hazırlıyorum, Blogger-Twitter falan derken kalkıp nenemin yanına gidiyorum. En zor şeylerden biri bu oluyordu vallahi, otobüsten evin olduğu yerde in, çanta hazırla, öyle nenene git. 
Ha bu arada! Nenemde bilgisayar internet falan hiçbiri yok! Sadece çok çok eski bir laptop var, onu da ben 2. kitabı yazmak için kullanıyorum, içerisinde sadece Word yüklü. Televizyon desen, Bora manyağı ağzına sıçmış resmen! Sen tut, okulda mıknatıs deneyi yaptıktan sonra televizyona yapıştır o mıknatısları! Yahu bütün herkes pespembe renkte! Pembe dizi izliyoruz nenemle resmen! Muhteşem Yüzyıl'da mesela, yeniçerilerin giydiğinden anlıyordum eskiden Yeniçeri olduklarını, şu an hepsi mor pembe bir garip! Neneme diyorum ki "Nene, mıknatısları ver düzelteyim!" Yok! Anlamıyor yahu kadın! Daha çok bozulur, diyor; şimdi hiç arayamam onları, diyor. O yüzden izliyoruz pembe pembe ama olsun.
Twitter'ımı da dondurdum! Saclikeladam'ı değil. Benim kendi hesabımı. Öyle salaklıklar yaptım ki... Biliyorsundur. Bir sürü hesap takip etmişim 2 3 takipçi uğruna. 'Ne yapıyorum yahu ben!' dedim, söz vermiştim çünkü, bir daha hile mile yok diye. Geçtim dondurdum, oh ne güzel! Bir de zaten nenemde internet yok ya, girme şansım da yoktu. Boş boş kalmasından daha iyi. 
Nenem tam bir 'yedirme hastası'! Allah aşkına sana bir sorayım, senin nenen sen kahvaltıda 3 dilim peynir yemedin diye ağlar mı? Benimki resmen ağlıyor! 2 dilim yemişim, deve gibi boyuma yetmezmiş! Yahu nene, doydum ben ama! Geçen kahvaltıda tost, yumurta, peynir ve domates yedirdi bana zorla. Bir de kocaman bardaklarda meyve suları! Allaaah! Yemek yemeye ve uyumaya aşık bir insanı çok sevindiriyor benim her şeyim! Ama işte, az yiyince kızıyor! (Az yemiyorum, ona göre az!)
Yahu zaten az biraz kazağım var. 3 4 tane de pantolonum. E onları da giyiyorum, hoop çıkarıyorum yenilerini giyiyorum. Kadın da haklı, her dakika çamaşır yıkamak zorunda kalıyor o haliyle ama ne yapayım yahu! Sevmiyorum üst üste aynı şeyi giymeyi, kirlenmese bile. Beli ağrıyor büyük ihtimalle ipe asarken, özür dilerim her şeyim!
Bir de cuma günü kavgamız meşhur! Ben 'Yalan Dünya' izleyeceğim diyorum, o 'Medcezir' Mutfakta da bir televizyon var ama sana yemin ediyorum kıçım ondan daha büyük. Orada kim izlesin diye bir tartışıyoruz. Arkadaş gibiyiz yani. En son ben kazanıyorum. Ne yapayım yahu, o mutfaktaki L koltuk bana dar geliyor, düşüyorum sürekli üzerinden! 
Unutmadan, bir de bir dedikodumuz var, sorma gitsin! Tüm komşuların sırlarını keşfettim vallaha. Nenem yahu, canım benim! Artık halasının kızlarına kadar tanıyorum nenemi, Ülfiye, Sevim, Ayşe falan hep benden sorulur efendim! Telefonlarını ezberledim, daha ne olsun ki! 
Kaldığım odamı toplamıyorum, zannediyor ki evde topluyordum. Evde annem ağlıyor toplamıyorum diye... Ne yapayım, nasıl olsa yine dağılacak ama! Ona ayrı bir sinirleniyor ama ne yapayım be nenem! 
Duygusala bağlıyor bazen, konu Amerika'dan açılınca. Çok özlüyor, belli. Baktım gözleri doluyor, kalkıp dans ediyorum, güldürmeye çalışıyorum kendi gözyaşlarımı silip. Çok şeker yahu anlatamam sana ben! Bora'ya telefonda konuşuyorlar mesela, baktım ağlamaya başlıyor, "Ağlama, çocuğu da nevrotik edecen Türkan hanımmm!" diye cazgırlaşıyorum, güldürüyorum canımı. 
Bir de, halam varken uygulamadığım tüm kuralları şimdi uyguluyorum! Oh olsun! Geceleri yemek yemek, ağza bir şey atmak kesinlikle yasak! Sonra var ya, geceleri kabus görüyor, neler neler konuşuyor, nasıl bağırıyor aklın hayalin durur! Yataktan düştüm korkudan lan. Çok fazla ayakta durmak da yasak! Dizleri biraz ağrıyor çünkü. 
Cep telefonunu arıyoruz, çok şükür öğrettim az çok kullanmayı. Bazen açmıyor, aklım çıkıyor resmen. Şarjı, kontörü falan benim kontrolümde hep. 
Canım benim, tüm akşam oturup dizi izleyip, dizilerden sonra ders çalışmaya başlıyorum bazen. Kızıyor, "Bir daha bu saatte ders yok sana." diye bağırıyor. Çok merak ediyor, ama haklı tabi. Sabah uyanamıyorum ki! 
Uyanmak demişken... Canım benim, sanki alarm kurmuş gibi, benden yarım saat önce uyanıp her şeyi hazır ediyor, okula yolcu ediyor. Ama fena tarafları da yok değil! Elime veriyor toz bezini, süpürgeyi, "Başla kendi odanı temizlemeye!" diyor. Neymiş efendim, yurtta da böyle olacakmış, şimdiden öğrenmek lazımmış! 
Yani aslında her şey çok güzel onunlayken. Kendimi çok güvende hissediyorum, mutluyum onun yanında. Her şeyim o benim, halam gitmeden önce de öyleydi şimdi de öyle. Arada bir amcam, babam kalıyor tabi ama çoğunluk ben. Çok mutluyum açıkçası. Hem ses yok bir şey yok, her saniye istediğimi yiyorum. Hem de internetten uzağım. Tek sorun, evde de aynı burada da aynı miktarda ders çalışıyor olmam. Onu da arttıracağım ama, zaten yazılılar yaklaşıyor. 
Sanırım yaşlılara karşı bende bir sevgi seli var! Aşığım resmen yahu, bayılıyorum onlarla uğraşıp eğlenmeye! 

Küfürleri beni benden alan bu nenemi her şeyden çok seviyorum ben. Canımın en içi, benim en yakın dostum o! Bir de gizli gizli geceleri dolaptan bir şeyler kaçırmasa...

7 yorum:

  1. Ben de iki sene önce filan hep nenemde kalıyodum yalnız kalmasın diye, okurken hep aklıma o geldi, aynı biz dedim :D

    YanıtlaSil
  2. Ben nenemle bu kadar yakın değildim. Ona çok dikkat et aman hasta olmasın, sevdiğini söyle , üzme.

    YanıtlaSil
  3. ya nenenle bi de bora ile maceralarınızı yazın okuyodum ne hoştu:)
    daha çok yaz onlarla ilgili

    YanıtlaSil
  4. oyyyy o nenenin yanaklarını sık benim yerime :)
    üzme neneni :) sakınnn

    YanıtlaSil