22 Ocak 2019

Hiç anlatmamıştım, anlatasım geldi

Geçen yazıda eski sevgililerimden bahsetmiştim ya, bi tanesini uzun uzun anlatayım demiştim. Dün de ortak bir arkadaşımızla konusu açılınca yazmanın vakti geldi diye düşündüm.
Yanlış hatırlamıyorsam beşinci sınıfın yazıydı, bizimkilerle küçükler havuzunda köşe kapmaca oynuyoruz. Çok garip bi yazlık bizimkisi bu arada, küçükler havuzu sürekli boş çünkü çocuklar habire çiş yapıyorlar, iki gün açık kalabiliyor bu yüzden. Sonra hemen suyunu çekiyorlar. Neyse, biz oynarken utana sıkıla geldi bi kız, "Ben de oynayabilir miyim acabaaa?" dedi, aldık aramıza onu da.
Aradan zaman geçti, biz çok iyi arkadaş olduk. Tüm çocuklar beraber takılıyoruz. Ön bahçede oturuyoruz hep beraber, ama beni görmeniz lazım, ne yalanlar atıyorum neler neler söylüyorum kendimle ilgili. O zaman da bütün yazlığın bildiği zincirli bi kot pantolonum var, inandırıcı olsun diye onunla başlıyorum anılarımı anlatmaya. "Ben de habire mc donalds'a hamburger yemeye gidip kız tavlıyorum iştee, kot pantolonuma bayılıyor bütün kızlarrr. Tabi kızım, ne sandın, yan takla felannn atıyorum. O mc donalds kaydıraklarında gizli gizli görüşüyodum hepsiylee. Biri gider biri gelirdi biliyo musunnn?" diye bi girdim. Allahımmmm, hayatımda yaşamadığım şeyler, o an da nasıl güzel geliyor yalan söylemek. Yaşadığım tek aşk tecrübesi, Ekim'le bi yaz önce olmuş, o da bok gibi bitmişti, bütün site biliyordu abisinden nasıl dayak yediğimi. Elime karşı cins eli değmemiş bi sabiydim halbuki.
Ben iyice abartmış hayallerimi anlatırken bu kız bi baktım ağlaya ağlaya evine gitti. Sonra bana bi arkadaşıyla haber yollamış, "Yarennn seni seviyomuşş, sen öööle anlatınca çok üzüldü gitti..." dediler. Gittim bunun kapısına, zönk diye "Benimle çıkar mısın?" dedim, aa, bi baktım sildi gözyaşlarını, aşağı indik. Güya sevgili olduk...
Var ya, bi kıskançtı, aklın durur. O yaşta nasıl bi kıskanmak o. Sitedeki güzel kızlar hakkında konuşurduk mesela çocuklarla, duyduğu dakika bacağımı cimcirirdi, acıdan ağlardım yemin ederim. 
Annesi vardı, ismi Melek, kendisi abooo! Kadın beni çocuğu gibi severdi, beraber dizi izlerdik, bana habire dondurma alırdı, bizi lunaparka götürürdü. Lunapark dediğim de, zattiri zuttik bi saçmalık, sadece gondol ve zıpzıp var. Gondol elle yönetiliyor, adam düğmeye bastıkça gemi yükseliyor. Kemerler hep yırtık, güvenlik asla yok ama bayılırdık gitmeye... 
Bi gün, annesi, sevgilim bi de bi arkadaşımızı da alıp gittik gondola. Benimkine şov yapacam diye yanına oturayım dedim, o da bana şov yapmak istemiş, geminin en arka tarafındayız. Ben altıma sıçtım sıçacam korkudan, gondol başladı... Benimki bağırıyor ama "Bas abiii, düğmeye basss abiii, ver coşkuyuuuu ver coşkuyuuu!" diye. Adam da baktı iki tane kız eğleniyor, bi basıyor ki düğmeye, uçmak üzereyiz koltuklardan... Bizim ten renkleri önce mor oldu, sonra yeşil, mahvolduk bildiğin. Adam ısrarla durmuyor. En son Melek Teyze adamın yanına gitti, "Görmüyor musun çocukların halini orrr çocuğu!" diyip dövdü adamı evire çevire. Adam dayak yemişti bildiğin.
Annesi falcı büyücü bi kadındı, anneannesi de aynıymış. Mesela evlerinde oturuyoruz, bi anda durup bana "Sen böyle böyle yaptın ama şu olacak." derdi, aynen de olurdu... Dizi izlerdik, hemencecik sonunu söylerdi. Kadından fena korkardım, beni çocuğu gibi görüyordu ama o yokken biz kızıyla aşnafişne yapardık diye... Yakalasa mahvederdi beni kesin.
Çok farklı bi kızdı bu arada, ailecek delilerdi sanırım. Mesela kıvırcık saçları vardı ama asla kendine bakmazdı. Bütün yaz sinekler her bi yanını yerdi, o da kaşır yara yapardı, benek benek gezerdi. 
Her cumartesi sitede eğlence oluyordu mesela. Eğlence dediğim de, yanlış anlama sakın, düğünlerde şarkı söyleyen bi adam org getirir "Hele ninna olasınnn allahından bulasınnn" söyler giderdi. Yalvarırdık, CD getirmişlerse Bas Gaza'yı açsınlar diye... Herkes zincirli pantolonunu giyer yan takla atardı. Bi de şerefsiz arkadaşlarım yüzünden, adamlarla sürekli ben muhatap olurdum, "Abi noluurrr İsmail Yk açççar mısınnn? Abi kolbastı var mı acabaa?" diye sorar dururdum.
Bütün site sabahtan hazırlanmaya başlardı eğlence için bu arada. Erkekler gömleklerini annelerine ütületirdi, pantolonlar yıkanırdı. Kimin evinde jöle varsa saat altı gibi onun evinde toplanırdık. Tüm çocuklar aynı kokardık, kimde parfüm varsa herkese sıkardık... Kızlar da hep saçlarını düzleştirirdi, elbise giyerdi. Baya seviyorduk anlayacağın.
Ama benimkinin giydiği tek şey sabah akşam siyah rambo atlet! Aslaaaa çıkarmazdı üstünden, evde umarım birkaç tane vardır diye dua ederdim... Hep siyah şortu ve siyah rambosuyla inerdi... Eğlence olacağı gün bana söz verdi, kendisine bakacağına dair. Bütün site heyecanlandı, ondaki değişikliği bekliyoruz... Bu bi indi aşağı, yine aynı atlet, aynı şort! Saçlarının da bi tarafı düz, bi tarafı kıvırcık kalmış. "Lan sana noooldu?" dediğimizde de "Düzleştirici bozuldu yaaa." demişti, sonra karşılıklı kolbastı oynamıştık...
İkimiz bi aradayken herkesin dedikodusunu yapardık. Öyle bi gülerdik ki, şikayet gelirdi teyzelerden "Ay susturun şu ikisini Canan Beyyy." diye. 
Bi kere havuzdayız, iki tane tanıdığım kız gelmiş benim yaşlarda. Bi fena çıktı ikisi, sitedeki erkeklere yürüdüler, havuzda fingirdeşiyorlar bildiğin oğlanlarla. Biz de izlemek istiyoruz güya, allahım fanteziye bakar mısın, elimize ne geçecek bilmiyoruz. İkimizin de su altı gözlüğü yok, çıldırıyoruz bakmak için. Bi küçük çocuğun elinden zorla alıp çocuğu ağlattık, suyun altına daldık beraber, bi o bi ben izliyoruz güya... Kızlar bizi yakaladı, boğdular ikimizi, sonra ikisini annelerine söylemekle tehdit etmiştik de bizi öyle bırakmışlardı.
Birinden nefret etti diyelim, asla ısınamazdı tekrar, çok atarlıydı. Yazlıktan bi arkadaşımızla kavga etmişti, çok sinirlendi. Bi gün gitti yanımdan "Ben geliyorum 5 dakkaya, otur senn." diyip. Ben biliyorum, ortalık karışacak. Gitmiş garaja, kavga ettiği kızın dedesinin 97 model Mercedes'ine anahtarla boydan boya "Y*RRAK" yazmış ruh hastası. Üstüne de "silebilirsen sil piççç" yazmış... Adam yazanları bi gördü, bayılıp gidiyordu, zor topladık. Arabayı aynı yıl sadece 7 bine satabildiler benim salak yüzünden. Sonra gidip kıza itiraf etti bu arada iki sene sonra "Ben dedenin arabasına cinsel bişiler yazdım." diyip...
Ya kimse mi sevmezdi kızı, anlatamam sana. Bütün arkadaşlarım bağırırdı "Noluuur ayrıl, sen salak mısın, bu evde duş bile almıyordur baksana her gün aynı atleti giyiyor." derlerdi. Onlar böyle dedikçe ben daha çok aşık oluyordum, daha çok seviyordum... (hâlâ aynı geri zekalılıktayım, biri beğendiğim birini kötülediği zaman daha çok bağlanıyorum.)
Bi gün buluşacağız, aradım, hazırlan dedim. Bu sefer atlet yerine eşofman takım giymiş siyah alt üst. Ha eşofman demişken, yaptığımız bi salaklığı daha anlatmak istiyorum. Bizim sitede saklambaç turnuvaları olurdu 20 kişiye yakın. İkimiz karanlıkta görülmemek için her gün öğlen 12'de denize gider kararmaya çalışırdık, kapkara olana kadar güneşlenirdik. Eşofman takım bile aldık beraber siyah renk, saklambaç oynarken giymek için. Kimse bizi bulamazdı çünkü bildiğin karanlıkta görünmezdik, hep şampiyon olurduk... 
Neyse, hazırlan aşağı in dedim. Bi indi, eşofmanın altına pembe rugan topuklu ayakkabı giymiş. Sokakta herkes bize bakıyor! İlk bulduğumuz dönercide döner yiyip kalkmıştık.
Aradan yıllar geçti, bi haberini aldım ki Bursa'ya taşınıyormuş babasının sağlık sorunlarından dolayı. Babasını da çok severdim, aradım o zaman geçmiş olsun dilemek için. 
Hayat gerçekten çok garip. Şimdi bunları yazarken gülerek yazdım ama onunla ayrıldığımızda çok üzülmüştüm, ilk aşk acım olabilir hatta. 
Zaman çoğu şeyi gerçekten değiştiriyor.


2 yorum: