28 Kasım 2013

Tuvalet kağıdı ile bütünleştim resmen!

Yazmaya oturuyorum mesela, sonra kendi kendime bahaneler uyduruyorum.. sanırım yapmamam gereken bi şey ama oldu işte.. Her gün girip baktım tabi blogger'a ama yazamadım, şu an yazıyorum..
Her zaman olduğu gibi yine grip oldum. Öküz gibi oldum hemde. Dün ve bugün toplam 2 rulo tuvalet kağıdı bitirdim.. Bok gibiyim lan öyle böyle değil, habire burnum akıyor, su akıyor ya resmen!! gözüm yaşarıyor, durup durup ağlıyorum sanki.. Bi de halsizim, derslerde uyumaktan ölüyorum artık.. Ders dinlemem lazım.. 
Şu tuvalet kağıdı meselesine gelince.. Ya ben 9. sınıf ne zaman başladı, o yıl hayvan gibi grip oldum. Ama geçmeyen grip bu.. Mesela sabah kalkıyorum, burnumu boşaltıyorum.. Her zaman ama, yaz veya kış fark etmiyor.. Bi de düşün benim burnum, adeta Pinokyo'nun amcasının oğlu.. Tahriş oluyordu sürekli başkalarından peçete istemekten ve o peçetelerin çook sert olmasından.. Ben de dedim madem gribim, hadi bakalım bi şey bul.. Yani böyle her an yanında olsun, birden çıkar burnunu sil, ve burnunu tahriş etmesin, yara olmasın. Eee ne bu! Tuvalet kağıdı tabi!
Başladım kendi kendime kullanmaya.. İlk gören insanlar şaşırdılar, hem nasıl.. Hele öğretmenler.. Alay eden var, beni görüp "geçti mi hastalığın" diye soran var.. Onu da geçtim, "tuvalet kağıdına çok selam söyle." diyen bile var!!! 
Bi gün sınavdayız, ama benim burnumu bi görrrr Allaah foşur foşur. Kağıdı havaya kaldırmışım salak gibi, gören de test sanacak sınavı.. Ama burnum akıyor yere indirdiğimde, çünkü kafamı yere eğiyorum.. Sürekli "fişşşttt!" diye içime çekiyorum.. Peçeteye hönkürsem rezil olucam, herkes bakacak, iğrençsin diyecek, böyle de ben öleceğim ve herkes bu sesten rahatsız.. Sonra ben yine bi "ffiişşştt!" diye çektim içime, ordan oruspu bi kız "Yaaa hocaaamm" dedi, o yaaa diyen dilini akrepler soksun senin!! Normalde yazılılarda gitmek yasak tuvalete ama beni yolladı hoca "hadi canım" diyerekten.. 
İlk yazılılar bitti, bari rahat bi nefes alim dedim, bugün öğrendim ki 10 gün sonra ikinci yazılılar başlıyor.. Allahım öldürün beni ya.. Bi de hastayım, ilk yazılılarda kötü değildim ama son sınavda baya kötüledim, sınavı boş bıraktım resmen burun akıntımdan.. Almanca sınavımdı bi de.. Yani var ya, burnumdan da nefret ediyorum ben, iyice depresif oldum, ölüyorum lan ölüyorum!!!
Eğer ikinci sınavlara olur da grip girersem boku yedim.. İnşallah girmem nolursun Allahım ya.. Tamam, yazlıkta küçücük çocuğu babasına yalandan şikayet etmiş olabilirim, tamam tee küçükken birinin çay şekerine işemiş olabilirim, tamam babamla dünyanın en berbat kavgasını etmiş olabilirim ama nolur grip girmeyim nolur..
.....
PuCCa'mın Ay Hadi İnşallah'ı geldi!!! Tek bi günde okudum dememe gerek yok herhalde.. Yemedim içmedim onu bitirdim.. Şimdi yazı giricem zaten..
.....
Sonunda kazak giyiyorum, mutluyum!! Adana yine oyun oynadı bize, sadece 3 güne kadar hava yaz gibiydi, yarım kolla geziyorduk, şu an yağmur yağıyor! Aaa durmuş.. 
O kadar özlemişim ki bu soğuğu.. En çok da sobayı özledim ben.. Böyle gece bi yerden geldiğimde sobayı hoplaya zıplaya açıp, ellerimi ona yaklaştırmayı özledim.. Yorganın altına girdiğimde her ne kadar ayaklarım donsa da çorabı çıkarmayı özledim.. Yorgana sarılarak uyumayı özledim.. İki kat örtünmeyi, kazaklar ve o kocaman ceketimi giymeyi özledim.. İnşallah geliyor, tamam yavaş yavaş geliyor belki bu kış ama geliyor, hissediyorum!!
.....
Canım sıkıldı, açtım eski yazılarımı okudum.. Aslında sözüm vardı kendime, blogun 1. yılında okuyacaktım.. Ama dayanamadım yahu.. O kadar değişmişim ki.. Olgunlaşmışım resmen! Kullandığım cümleler, dilim falan her şeyim farklı.. Bu blog sayesinde en azından yazarken daha tecrübeli hissediyorum kendimi.. Şu an yazarken daha samimi hissediyorum mesela, daha yakın hissediyorum buraya..
.....
Geçen tiyatro provam vardı. Bi kız var, severim kendisini. 3 senelik arkadaşım yani ama aynı sınıfta falan değiliz.. Neyse, bana "ne istersin?" gibi bi şey sordular, birisi yabancı ülkeye mi ne gidiyormuş, "1 paket jelibon yeter!" dedim.. Sonra bu kıza başladı..
"Ayyy Uska'ya halası gitmiş Amerika'dan vitamin almış jelibon şeklinde, sen git hepsini ye, iyi ki ölmedi ya hahaha! Hayatta grip olmaz ki bu!" dedi..
Lan!!! Ben kaldım böyle, ulan nerden biliyor, ben sadece buraya yazmıştım.. Kimseye de anlatmamıştım.. "Nereden biliyorsun ya?" dedim, "Uskadan." dedi, kaldım böyle.. Yahu ben kimse okumasın istiyorum tanıdıklardan, of of!!! Ne ara gördü de girdi acaba bloga, tüm yazıları okumuş bi de.. dediki "nenenin öldüğünü de uskadan öğrendim, öyle aradım seni." of yahu!

2 yorum:

  1. Uskacım, "iyinin içinde kötü barınmazmış" yavrum, çekme o sümükleri içine, yavaş yavaş taksit taksit sümkür ama çekme! :)
    Bu arada 222 ne güzel sayı la, ben olsam takipçi alımını falan durdururdum o derece! :))
    Geçmiş olsun delikanlı!

    YanıtlaSil
  2. Geçmiş olsun, hepsinden hem de. Ah gribi bilmez miyim, hele o burun akıntısı, yemek yerken hatta düşünürken burnu akan biriyim.
    Tuvalet kağıdı benim de favorim, normal mendillerden daha kullanışlı.

    Şu blogları milletin öğrenmesi berbat bir şey işte, ona çok geçmiş olsun.

    YanıtlaSil