21 Şubat 2014

Sonunda mutluyum yahu, sonunda!

Barıştık.. 1 yıl 2 aylık bi ilişki olunca ve insan ayrılınca, ayrıldıktan sonra bok gibi özlüyor, hem de nasıl özlüyor.. 
Ayrıldıktan sonra, resmen saldım kendimi. Ama öyle bi saldım ki, her önüme gelen kıza sarmaya başladım. Habire bi yavşama hareketleri, bel aşağı yapılandırılmış fikirler falan.. İyice gittim, hele bi de küfürlerimin de artık dozu gitti iyice.. "Naber, nassın" der gibi küfür ediyorum ama toparlicam, yani toparlamam lazım, yeter çünkü. 
Barışırken çok manyaktı her şey yahu. Ben 3 gün önce bu kızı çok özlediğimi fark ettim.. Geçmişi sikeyim, her şey orada kalsın dedim, yanındaki arkadaşı gelmemişti, kalktım edebiyat dersinde yanına oturdum.. Bu baya mutlu oldum, lan bi baktım benim kalbim hıphızlı atıyor.. 
Hoca ne anlatıyordu valla dinlemedim, ayağına vurdum bana baksın diye, "Yeniden mi başlasak?" dedim.. gülümsedi, saçıyla oynadı, "Tamam oluurrrr" dedi, allaahh yani yeniden, yine benim sevgilim.. 1 haftalık bi ara iyi oldu aslında, burnumuz sürttü.. Sonra "Bi daha aynı salaklıkları yapmayalım." dedim, "söz." dedi ve teneffüste kocaman sarılıyordum vallaha.. Şu an çok çok daha mutluyum, bi de ne fenaaa bizimki, "blogtaki yazıyı 100 kere okudum, artık kaldır bence. kaldır kaldır sen." dedi, kaldırdım onu da. Her şeyi unutup tekrar başlıyoruz, en güzel yanı da o oldu.. kokusu, saçı, burnu, eli kolu bacağı, her şeyini çok özlemişim sevgilimin.. 
Affedersek birbirimizi, tekrar aynı şeyleri yaşarız diye çok korkuyordum ama sanmıyorum artık, o güveni aldım çünkü.. İnşallah böyle devam eder.. 
......
Var ya, bazen Allahın beni sevdiğini düşünüyorum ya. Mesela, hatrlıyor musun, Puccayı çok sevdiğimi yazmıştım, keşke adanaya gelse demiştim, bi gün onunla tanışmayı çok istiyorum demiştim. Ve PuCCa Adana'ya geldi ya, bildiğin geldi, benimle fotosu var, beni rtledi, takip etti, kitabımı ona verdim.. Yazdıkça mutlu oluyorum yemin ederim..
Sonra, bilirsin, Yalan Dünya'nın Zerrin'i Derya Karadaş var.. Kadını görür görmez, annem de dahil "oha, o doğursa bu kadar benzer sana. hem fiziksel hem ruhsal." demişti. Hani ben bi ara bi şeyler yazıyordum ya tiyatro miyatro, hah, o ara youtubedan oyunculuk dersi falan izliyorum. bu kadın oldu benim idolüm bi anda. yazarlık konusunda Gülse Birsel, Hande Altaylı; oyunculukta kesinlikle Derya Karadaş.
Bi ara tiyatrosu vardı, Dur Bi Dakka! diye. Her şehre gitmişleri de bi tek Adanaya gelmemişlerdi. Anneme her gün diyordum, ya anne mail atalım gelsinler diye. Bi gün twitterda sürtüyorum, birden "1 yeni twit" geldi. Bastım, "şu şu tarihte Adana'dayız!" yazıyordu bildiğin!!! Daha oyuna zaman varken, kasiyer kavga edip en öne sandalye eklettirdim ve izledim, bildiğin canlı kanlı Derya Karadaş önümde duruyordu.. 
Tamam, daha sonra kuliste bana foto çektirmediler diye herkesi örgütleyip "sıçalım ağzına buranın." demiş olabilirim, kapıdan çıkarken o orospu kızıl saçlı kadın bizi içeri almadı diye kadının suratına tükürüp kaçmış da olabilirim ama çoook mutlu oldum!!!
Sonra, Sbs denen o kazzık.. 6. sınıfta sıçmıştım. Ama nasıl sıçış, nedeni de matematiği kaydırmam olmuştu.. 3 yanlış 2 boş yazacağı yerde 8 yanlış 1 boş yazıyordu.. Puanım 30 40 puan çökmüştü resmen.. 7. sınıfta çalışacam diye söz vermiştim kendime ama allaaahhh he bok yani.
İnternet kafelerden çıkmıyorum, televizyon aşığı oldum.. sınava 1 hafta ya var ya yok, ben tv izlerken atv "sbs'ye şu kadar gün kaldı, uzmanlar şunu yiyin için diyor zattiri zuttik." falan dedi, ben durdum durdum "lan senin 1 haftaya sınavın var sen ne yapıyon!!" dedim. Kalktım, balkona kocaman beyaz masayı çıkardım, üzerine tüm kitaplarımı koydum ve balkonda, her gün 1 dersi bitirecek şekilde çalıştım. 
Ama çalışma dense tabi.. matematiği okuyarak çalışan tek insanım. zamanım çok az, lan sınavdan bi gün önce herkes realde geziyor ailesiyle kafa dağıtsın diye, ben sosyal çalışıyordum vallaha.. Girdim sınava, soruları takır takır yaptım!!!
Ama nedennn...
Meğer, ben balkonda hani konu atlaya atlaya okuyarak çalışırken hep sınavda çıkacak yerleri çalışmışım!!! Yaptım mı sadece bir yanlış!!! Aldım mı 495'i! O 1 yanlış da aslında 50-8'i 48 bulmamdan kaynaklanıyor ama olsun.. 
Yani anlayacağın şans beni seviyor, ya da Allah beni seviyor bilmiyorum.. Daha bi dolu şey var yazmadığım, hayatımın önemli dönüm noktalarından bazılarını da öyle kazandım işte.. Ve bu geziyi de!!!
Önceki geziyi okumuşsundur, kapadokya erciyes kayseri akarrr yapmıştık.. bu gezi için de sordular bize neresi olsun diye. herkes "İzmir." dedi, 1 kişi (ben) "Eskişehir" dedi.. benim Eskişehir sevdamı biliyorsun, üniversiteyi de orada istiyorum zaten, o yüzden çok istedim.. Ve sanırım o kadar istemişim ki gerçekten, gezi İzmir'e değil, Eskişehir'e oluyor!!!! Öyle bi mutluyum ki anlatamam ya sana.. Haftaya cuma, 7 güncük kaldııı, gece 3te yola çıkılacak.. Aman zaten o saatte yatıyordum, Yalan Dünya izlerim, Beyaz Show'u da bitirir okulun oraya gelirim işte, daha ne! Şimdiden "şu içkiyi götürelim, şu marka olsun" diyoruz vallaha.. Ben kendimi biliyorum, bi tane extra içtiğim an dünyam kayıyor ama kısmet yahu:Pp herkes beni sarhoş edip eğlenme peşinde.. 
......
Biliyorum, merak ediyorsun, ben de çok merak ediyorum.. keşke bu yazıyı "Dizüstü Edebiyat'tan cevap geldi." diye yazabilseydim.. Ama cevap falan gelmedi.. Umudum kaldı mı, sanmıyorum.. Ama hâlâ heyecanla bakıyorum maillerime.. 
Ben bana "hiç olmamış, bu ne" demelerine bile razıyım ya, yeter ki bi cevap gelsin, bi şey olsun. sonuçta 4 ayda falan yazdım yani, çok isterim okunup cevap verilmesini ama sanmıyorum.. macera buraya kadarmış.. kendim yazıp kendime basıcam büyük ihtimalle. bi gün zengin olursam da yayınlarım bi yayıneviyle nolucak..
Bu arada.
İkinci kitabın adı:
Başımıza Taş Yağacak! 
.....
Şu dünyada, hepimizin yapacağı en iyi şey ne biliyor musun? Daha doğrusu yapabildiği en iyi şey. Hayal kurmak. 
Yolda yürürken, yatmadan önce yatakta, otobüste müzik dinlerken hep hayal kuruyorum.. Valla da yazıcam yani buraya da..
Kitabım çıkmış, böyle tam yaz zamanı.. hani içinde yazlık anıları var ya.. Anlatacaklarım Var yazıyor kenarında, bu blogun logosu var üzerinde.. Tam yanında bi can simidi var, hani denizde yüzerken kullanılıyor ya, yazı tam anlatıyor kapak.. tonu maviye yakın bir renk, mavi beyaz karışımı bi kapak.. Klibi de var hatta, onu hayal ettim ama yazamam.. 
Kitap çıktıktan birkaç ay sonra ilk imza günüm geliyor.. Adana kitap fuarında.. imzaya 1 hafta kala yatamıyorum, arkadaşım Can'la beraber gideceğiz.. Önce berbere gidiyoruz beraber, ben içimden "nasıl olsa kimse gelmeyecek, kimse yoktur stantta." diyorum.. o yüzden yavaş yavaş hareket ediyorum, bu delleniyor.. Sonra arkadaşım Alara arıyor Can'ı, "Okuyanus Standına sığmamışlar, imza salonuna almışlar Uskayı." diye. Can bana söylüyor, ben inanmıyorum.. Habire "uydurma" diyorum.. 
Fuara giriyoruz, bi 15 dakika geç kalmışım her zamanki gibi.. Standa bi gidiyorum, kimse yok!! Resmen ağlıyorum, Can'sa "ben sana demiştim." diyor. Ben habire "uydurma, kimse yok." falan diyorum, derken imza salonu bölümüne bi geliyorum, alkışlar, bi sürü ses falan!!! Nasıl mutlu oluyorum, bi iki damla ağlıyorum ve imza vermeye başlıyorum.. ...
Devamını falan boşver.. Her gün bunun başka başka versiyonlarını düşünüyorum, sanırım hasta oldum bi şey oldum. 
Umarım hepimizin hayalleri gerçek olur, umarım.

22 yorum:

  1. Barışmanıza acayip sevindim. :)
    Artık birbirinizi üzmeyin. :)

    Bence umudunu kaybetme. Hiç beklemediğin bir anda kitabın için sana dönüş yapacaklardır. :)

    Hayalini sevdim. :)

    YanıtlaSil
  2. Değerini anladıktan sonra geri kazanmak güzel birşey olmalı :)
    Umarım hep mutlu olursunuz :). Tekrar tekrar okuyup adamdaki şansa bak diyorum. Hayal kurmak insanın ihtiyacı galiba. Kitap işinde İnşAllah başarılı olursun :). Hayallerimin gerçek olduğunu hayal bile edemiyorum ben şansızımdır :D.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gizlicim, çok teşekkür ederim :) Öyle deme ama, bak çok inanırsan gerçekten oluyor

      Sil
  3. Demişsin ya o kadar ne istediysen olmuş diye, sen temiz kalplisin ya uska olmaz deme yani bir bakmışsın cevap gelir Dizüstü Edebiyat'tan :)
    Ve sbs'de kaydırma yapmak ne koymuştur ya, evlat acısı gibi..

    YanıtlaSil
  4. oyyyy... eskişehire gidemriş :)

    sevgilinle aranın düzelmesine sevindim. daha dikkatli ol bundan sonra tmm mı.

    extra falan da içme.. içiceksen votka iç tam olsun :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımsın yav, extranın tadı cidden bok gibi ama kafa hemen gidiyor bende :Pp

      Sil
  5. Şimdi ben çok şeye yorum yapacaktım ama yine kitap kısmında resetlendi kafam. Pörtlek gözlerle bakıyorum ekrana. Tumblr kızının tombul versiyonuyum pörtlek bakma konusunda.
    Nisanda benim doğum günüm. Artık bari hediye olarak kitabı istiyorum. O kitap için öleceğim az kaldı yakında. Şaka bir yana keşke cevap gelseydi. İnşallah cevap gelir.
    Sevgilinle yeniden barışmana sevindim. Mutlu olmanıza da çok sevindim. Molalar iyidir. Birbirinizin kıymetini anlarsınız. :)

    YanıtlaSil
  6. Barıştınız da rahatladım :D İnsanın umudu kırılıyor tatlı çiftler ayrılınca.
    Selam ben sbs'de doğru sonucu bulup yanlış şıkkı işaretleyen insan ^.^

    YanıtlaSil
  7. Pozitif enerjiyi hissettim geldim hemen! Ne kadar sevindirik bir yazı olmuş bu böyle! Hayırlı olsunnn ne diyelimmm. İyi oluyor böyle ya aynı hataları tekrar yapmıyoruz.Ders almış oluyorsun filan. Umarım çok daha iyi olur :)))

    YanıtlaSil
  8. Ya ben çok sevindim, valla öyle böyle degil yani çok sevindim.
    Ayrılıp üzülmeyin bir daha ama :(
    Kitabına dönüş gelecek ben inanıyorum ama çok düşünme o konuyu artık.
    Düşünürsen olmaz, sevgilinle gezerken bir bakmışsın twit gelmiş kim bilir

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah yahu, bi daha ayrılmayacağız inşallah ::)

      Sil
  9. İkincisini mi yazıyosun, e biz daha ilkini okumadık nasıl olcak?!

    YanıtlaSil
  10. Delüğanluuu, ben de çok istedim oldu, biraz sindireyim benim de anlatacaklarım var uleyn! :)
    Gelişmelere de çok sevindim, aşksız hayat mı olurmuş, olurmuş da olmaz olsunmuş!
    Gencecik adamsın, birileri görecek seni merak etme, umutsuzluğu hiç yakıştıramıyorum sana, apaçi müziğiyle dans ederken hayal ediyorum hep seni :)
    ÖSS'de sadece iki yanlışı olan insan evladıyım ben, ikisi de tarihtendi desem - ki gece yarılarına kadar coğrafya çalışmış olmam da mı gol değil ?!?
    Neyse, lafın özü, güzel günler göreceksin genç adam, ben inanıyorum sana (kalp, kalp, kalp) :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ablam, ya ben seni niye bu kadar çok seviyorum şimdi anladım, aşırı aşırı tatlısın çünkü, çooook teşekkür ederim iyi ki varsın :)
      2 yanlış mııı, ya darısı başıma amin amin!

      Sil
  11. Ah Uskacım çok mutlu oldum inan kiii geçicek dememiş miydim sana? :)
    Cidden neşşanslıymışsın yahu ben kendimi şanslı sanırdım :P
    Gerçek olur umarım hayallerin cidden güzel hayaller :)

    YanıtlaSil