24 Mart 2013

Ne sevenim var ne soranım var; öyle yalnızım ki...

Cem Mumcu'nun bana dediği gibi "Kitap çıkarmak için değil de yazmak istediğin için yaz." Resmen mutluluktan ölüyorum çünkü kararımı verdim. Biraz daha zaman, biraz daha düşünceden sonra hayallerime az kaldı gibi. Ya da kalmadı, olsun...
Dün sabah, daha karga isimli simsiyah canlının bile uyanmadığı vakit uyandım. Direk otobüse atladım ve lanet mekan dershaneme geldim. Dershanede hiç insan yok biliyor musunuz? Anlamıyorum, madem para veriyorsun o kadar, neden dersi sabote etmeye çalışıyorsun! Ne hakkın var senin pezevenk. Öldüm bittim artık, fiziğimi dinleyeyim yoksa "Adanaspor-Adana Demir Spor" tartışmasını mı anlayamadım.
Çocuğa gidip "canım benim, seni gidi küçük piç kurrrusu, sus artık lan ders dinlemek istiyorum ben!" desem zaten sınıfta beni seven yok; artık konuşmazlar bile. Aslında hiç konuşmasalar daha iyi ama bu sefer de "aa bak bu çocuk Ömer'e böyle demiş yaa" diye adım çıkacak.
Biyoloji dersi bitince tahtaya kalktım, elime tebeşiri aldım. Her zaman yaptığım gibi dershaneme de sanatımı icra etmem gerekiyordu. Tahtaya bildiğiniz çıplak kadın çizdim. Kocaman böyle, her yerini yaptım ama kukusuna çiçek koydum. Bir baktım sınıfta sesler yükseliyor...
-hocam ne yaptı bu Uska!
-ayy sapık her yeri görünüyor
Baktım ki herkes her yeri görünüyor diye şikayet ediyor, bari göğüslerini bantlayayım dedim. Daha beter tepkiler aldım.
-burası nezih bir dershane, böyle şeyler çizemezsin.
Hiiii! Allahın cezası sen kimsin de bana ve sanatıma "nezih değil." diyorsun pezevenk! Sen misin bunu diyen? Resmen ağzına sıçtım hem dershanenin hem çocuğun.
-lan bana bak. sen kimsin de benim sanatıma laf ediyorsun? Asıl benim sanatım birinci sınıf dershane ve insanlar için, burası için değil. Burası kaldıramaz benim sanatımı haklısın. Fazla gelir size.
Tam o anda zil çaldı, çocuğa kıçımı döndüm ve havalı bir çıkış yapayım dedim. Bok gibi oldu çünkü ayağım kapının kenarına takıldı, kafamı duvara vurdum! Kafamı kaldırdım, gülmesinler diye sinirli bir bakışımı attım ve kıçımı döndüm gittim.
Nasıl bir aşksa benimkisi, çocuk bana küfür etse bu kadar tepki vermem ama sanatıma bir şey dedi diye resmen yok oldu çocuk.
Böyle saçma bir gün oldu işte. Çocuğun ağzına sıçtım derken kafamı duvara vurdum, sanatıma laf edildi. Eşolebeşkulaklar!
Şu an dershanede hiç kimse benimle muhattap olmuyor, en arka sırada tam duvar köşesinde bir dünya kurdum, orada hayatıma devam ediyorum. Kimse benimle konuşmuyor, ben de onlarla konuşmuyorum. Derste yaptıkları esprilere gülmüyorum, kitap getirip onu okuyorum. Hanginiz dershanede yarım kalmış kitabı bitirdiniz teneffüslerde okuyarak? Ben bitirdim, hatta dershaneye teşekkürler daha çok kitap okumamı sağladığı için. 
Neyse arkadaşım olmasın daha iyi, en azından ders dinliyorum lan. Ama bir iki olsa iyi olurdu, neyse son duyduğuma göre seneye kimse yokmuş bizim sınıftan. Oh be! Gidin anacım gidin, hatta koşarak gidin. Gelmeyin de bir daha, ohh dershane de nefes alsın ben de.

2 yorum:

  1. Yalnızlığı sen seçiyorsun, böyle istiyorsun. Yazdıklarından bunu anlıyorum. Sonra da şikayet ediyorsun.

    Belirsizliklerinden kurtul bence, "ben kim miyim" sana bunları yazıyorum.

    Daha iyi hissetmeni isteyen biri :)

    YanıtlaSil
  2. Dershane dönemim geldi gözümün önüne bundan 6 sene önceydi. Sınıf öyle bi sınıftı ki her sırada iki kişi oturuyor yer yer boş sıralar var ama benim oturduğum sıra en ön hem de kürsünün önü cam kenarı ve çift kişilik değil. Kızlar hep bana kötü kötü bakardı, bir şey sorardım zorla cevap verirlerdi ben de konuşmayı kestim. Arka sıramda oturan şişko çocukla arkadaş oldum sonra :) Başka arkadaşım yoktu şimdi o ne yapıyor kimbilir. Ve sanırım bizim gibiler hep yalnız kalıyor anlaşılamadığı için belli bi süre anılarımı canlandırdığın için teşekkürler :))))

    YanıtlaSil