6 Nisan 2013

Arkadaşlık Düşmanlığa Nasıl Dönüşür?


“Dostum, iyi ki benimlesin; hiç ayrılmayalım hiç!” dedi ve tam 3 hafta sonra ölene kadar konuşmamak üzere karar aldı.

Arkadaşlık kesinlikle insan yaşamı gibi. Evreleri ve belirli bir süreci var. Doğum, yaşam ve ölüm.
1.     “İyi ki benimlesin” evresi:
Bu evre arkadaşlık sevgisinin doruklarda olduğu evredir. Birbirinize “Sonsuza kadar arkadaş kalacağız, küsmek yok!” dersiniz. Tüm insanlara arkadaşınız olduğunu bir şekilde göstermeye başlarsınız hatta artık insanlar bıkmaya başlar. “Yeter ama, anladık çok iyisiniz.” derler ve siz daha da mutlu olursunuz. İnsanların sizi kıskandığını düşünürsünüz.                                                                     
2.     “Yapışık ikiz gibisiniz.” evresi:
Bu evrede çevrenizdeki herkes artık sizin çok yakın bir arkadaşınız olduğunu anlar. Yüzünüze farklı, arkanızdan farklı konuşurlar. Arkanızdan “Bu ne böyle abi ya, yapışık ikiz gibi mıç mıç etrafta geziniyorlar.” derler ama yüzünüze karşı “Ay çok tatlısınız yahu.” dediklerini görürsünüz.
Arkadaşınızla sürekli bir ortak noktanızı bulursunuz, “Ya kesinlikle biz kardeş olarak doğmalıydık!” dersiniz, hatta eğer iyice delirirseniz “Al kardeşimi senin annene vereyim, sen gel bizim evde kal.” bile diyebilirsiniz.
Aradan zaman geçer ve insanlar bu durumdan rahatsız olduklarını size söylemeye başlarlar, söylemeseler bile yaptıkları dudak büzüştürmelerden, fıs fıs konuşmalardan siz anlarsınız. Eğer arkanızdan konuşan açık sözlüyle gelip size “Aşırı samimisiniz, insanların gözüne batıyor.” der. Ama sizin hiç kimseyi duymaya niyetiniz yoktur, sonuçta o sizin kardeşiniz, tek dostunuz, arkadaşınızdır…
3.     “Aynısından almışlar, şaka gibi!” evresi:
Arkadaşınızla baya samimi olursunuz, hatta o kadar samimi olursunuz ki telefonda konuşup her gün aynı renk kıyafetlerle gelirsiniz. “Bugün bordo kapüşonluyu giyelim mi?” ya da “En iyisi mavilere bürünelim ya.” sözleri, telefonda konuştuğunuz 40 dakikanın yarısını oluşturur.
Arkadaşınızla aynı giyinip dolaşmaya başlarsınız. İnsanlar sizi görünce şaşırırlar. Ama artık bu durumdan çok sıkılmışlardır ve arkanızdan konuşmak yerine size patlarlar.
“Ne bu böyle kıyafetin aynısından almışsınız?!”
“Şaka gibi ya!”
Okulda konuştuğunuz yetmezmiş gibi, eve gelince de en az 40 dakika telefonda konuşursunuz. Okulunuzdaki öğretmenlerden tutun da, kendi kendine konuşan hademeye kadar; her şey sizin konunuz olur. Arkasından konuşmadığınız arkadaşınız kalmaz, insanların size neden bu kadar tepki verdiğini anlamak istersiniz.
“Ya neden böyle diyorlar, biz çok mutluyuz di mi Arkadaşım?”
“Aynen Arkadaşım benim, duyma sen onları.”
4.     “Bir daha sakın yapma, söz mü?” evresi:
Ya siz ya da arkadaşınız bu fazla samimiyetten giderek sıkılmaya başlar. Artık telefonda konuşmalar her günden haftada ikiye inmiş, aynı kıyafeti giyme devri ise kapanmıştır.
Bu evrede arkadaşınızdan izin almadan başka insanlarla teneffüse çıkarsınız, hatta arkadaşınızı başka insanlara anlatmaya başlarsınız.
“Niye böyle geziyorsunuz abi, saçmalıyorsunuz.”
“Ya ne bileyim, çok istedi kendisi; iyi çocuk aslında ben de kıramadım. Yoksa nereden bu kadar samimi olacağım, peeeh!”
Arkadaşınız sizin için yavaş yavaş başka bir yaratığa dönüşür. Artık arkasından iş çevirme vakti gelmiştir.
“Sakın söyleme Arkadaşım’a ama…”
“Ne, şaka gibi?!”
Siz bunları anlatırken, yanınızda olan insanlar sizin dediklerinizi duyarlar –mutlaka birileri duyar- ve direk arkadaşınıza söylerler. Birden hiç beklenmeyen bir anda arkadaşınızdan sert bir çıkış alırsınız.
“Niye insanlara anlattın? Hani gizli kalacaktı her şey? Sana hesaplarımın şifrelerini bile vermiştim ben!”
“Ya saçmalama, birden ağzımdan çıktı işte, yoksa öyle bir şey yapar mıyım?”
“Söz ver bana, bir daha sakın yapma. Söz mü?”
“Söz.”
Söz verirsiniz ama başka insanlara arkadaşınızla ilgili  öyle şeyler anlatmışsınızdır ki artık, altından kalkamayacağınız olaylar başlamak üzeredir…
5.     “Bunu da mı anlattın, sakın benimle bir daha konuşma!” evresi:
Arkadaşınız, aranızda geçen diğer şeyleri başkalarına anlattığınızı öğrenir ve sizinle asla konuşmama kararını alır. Artık onun gözünde siz, insanlara onun verdiği bütün sırları anlatan, güvenilmez, küçük çocukların annelerinin “Oğlum bu çocukla bir daha konuşma!” dedikleri türden bir insana dönüşürsünüz.
Ancak bu olanları sadece siz yapmamışsınızdır, arkadaşınızın da sizinle ilgili insanlara anlattığı öyle şeyler olur ki… İki tarafta bu fazla samimiyetin birbirine zarar verdiğinin farkına varmıştır ama artık çok geçtir. Bütün sırlarınızı çevrenizdekiler öğrenmiştir. Artık arkadaşınızla konuşma vakti gelmiştir.
“İnsanlara seninle ilgili bir iki şey anlattım, sense her şeyimi ortalığa dökmüşsün!”
“Sen mi bir iki şey anlattın? İnsanlar kimlik numaramı ezberlemiş neredeyse. Senden sırdaş falan olmaz!”
Sizin kavga ettiğinizi gören birkaç kişi başınıza toplanır ve o an iki taraf da yerin dibine batmaya hazırlanır. Çünkü çevrenize toplananlar sizin anlattıklarınızı arkadaşınızı üzmek için kullanacaktır.
“Bırak ya, bunun gibi eskiden öyle şeyler yapan insanla konuşulur mu?”
Ve bu söz arkadaşınızı çileden çıkarmaya yeter.
“Bunu da mı anlattın, benimle bir daha sakın konuşma!”
“Asıl sen benimle konuşma!”
6.     “Şey, ya  bir şey demem lazım, yanına oturabilir miyim?” evresi:
Artık arkadaşınızın yanından kalkmışsınızdır. Sınıfta tek bir kişinin yanı boştur ve o sıraya oturmak zorunda kalırsınız. O tek oturan kişi de hep sınıfın sorunlu insanı olur. Sonradan oradan kalkar, eski arkadaşınızın yanına geçen kişinin yerine oturmak istersiniz.
“Şey, ya bir şey demem lazım, oturabilir miyim?”
Oturmak istediğiniz kişi oturmanıza izin verir. Artık sınıfta adınız, güvenilmez, lafçı olmuştur. Yeni sıra arkadaşınızla samimiyeti zor yakalarsınız. Bir anda eski arkadaşınız, gözünüze yeni sıra arkadaşıyla çok mutlu görünür. İçinizden “Daha yeni küstük be, ne hemen yeni biriyle samimi oldun?!” dediğiniz zamanlar bu evrededir.
Büyük bir arkadaşlığın daha sonuna gelinmiş olur, fazla samimiyetin göz çıkardığını, iyi olmadığını anlamış olursunuz. Ama her şey için çok geçtir çünkü etrafta bunu anladığınızı göstereceğiniz hiç kimse kalmamıştır. Artık adınız çıkmıştır dokuza, bir daha inmeyecektir sekize.

1 yorum:

  1. Ve büyürsün koca adam/ kadın olursun ama bakarsın bu evreler hep aynıdır, değişmez. Anlarsın ki o zaman hep mesafeli kalmak gerekiyormuş :))

    Sevgiyle kal.

    YanıtlaSil